Ekleme: 19 Eylül 2008
=SAATÇİ ALİ AYDIN’IN BILDIRCIN HİKAYESİ=
Saatçi Ali abi birgün sabah Gülnar’daki işyerine gelir dükkanını açar. Dükkanın önündeki yolunda asfaltı sökülmüş belediye tarafından taş döşeme işi yapıldığı için her taraf toz duman içindedir pek te iş yoktur. Dükkanın önüne kaldırıma çıkar başını havaya kaldırarak dikkatli bir şekilde yolun kenarındaki hükümet konağının bahçesindeki uzun selvi ağaçlarına bakmaya başlar. Tabi vatandaşlar kaldırımdan geçerken sağdan gelende soldan gelende ulen bu adam nereye bakıyor diye herkes kafasını kaldırır ve ağaca bakmaya başlarlar epey bir kalabalık toplanır. Ama kimse neye baktığını bilmemektedir.
O ara fırından yeni aldığı simitleri satmaya çıkan ve elinde simit tepsisi ile gelen genç bir çocuk bu insanlar nereye bakıyor diye sorunca, Ali abi de hazır cevap, ağaca iki tane bıldırcın kondu da ona bakıyoruz der. Simitçi genç ben o bıldırcınları yakalarım der elindeki tepsiyi bırakır hemen ağacın başına çıkmaya başlar. Bu ara kalabalıkta çok çoğalır çocuk ağaca çıktıkça bıldırcınlar nereye kondu Ali abi der, Ali abi de daha yukarı, daha yukarı der çocuk ağacın tepesine kadar çıkar ve ulen ali abi burada bıldırcın felan yok der, ali abide ulen öteki ağaca atladılar der. Bu defa genç çocuk hemen iner öteki ağacında tepesine kadar çıkar ancak bıldırcınları bulamayınca yok ali abi be der. Ali Abi de ulen herhalde kaçmışlar der.
Çocuk geri iner. Ancak yolun inşaat olması nedeniyle yoldan kalkan tozlarla tamamen tozlu olan ağaçtan inen simitci gencin her tarafı toz duman olmuş berbat bir hale gelmiştir. Hemen tepsisni alır geri fırına döner. Fırıncı da biraz önce fırından çıkan çocuğun halini görünce ulen oğlum sana ne oldu der. Çocukta olanı biteni anlatır. Bu defa fırıncı işin içinde bir muzipliğin olduğunu anlar ve kim söyledi ağaçta bıldırcın olduğunu der, çocukta saatçi ali söyledi der. Fırıncı da ulen zaten saatçi ali den başkası değildir diye aklıma geldi der ve çocuğa oğlum Bıldırcın ağacın başına konarmı der. Çocukta konmaz der, öyleyse niye çıktın ağaca der, çocukta ya ben bıldırcının ağaca konmadığını niye düşünmedimki der. mahcup bir şekilde ayrılır.
Yazan: Orhan KOÇAK
Ekleyen: Nurcan KOÇAK
|