ÇAVUŞ HİKAYESİ
Rahmetli Lütfi AYDIN abi Adana Mühendislik Fakültesinde okurken Jandarma Başçavuş Akil OLUĞ abi de Ceyhan’da Jandarma Bölük Komutanı olarak görevliymiş. Aynı akran oldukları için Lütfi abi, Akil abi’ye hep “ çavuşum” diye hitap edermiş.
Lütifi abi bir gün Adana’dan bizim Akil Çavuş ne yapar bir ziyaret edeyim der ve Ceyhan’a gelir. Tam Jandarma Komutanlığına gelirken Akil Abi pencereden geldiğini görür ve kapıdaki nöbetçi askerlere oğlum şu gelen şahısı hemen tutup doğrudan hiçbir şey sormasına fırsat vermeden nezarete atacaksınız der.
Lütfi abi Jandarmanın kapısından girer girmez hemen iki asker kolundan tutar ve hiç konuşmasına fırsat vermeden doğruca nezarete atarlar. Tabi Lütfi abi durumun ne olduğunu anlayamaz. Askerlere ben bölük komutanın akrabasıyım kendisine haber verin diyerek çok dil döktüyse de askerler önceden talimat aldıkları için hiç oralı olmazlar.
Aradan bir saat gibi bir zaman geçtikten sonra Akil abi nezaretin önünden geçer gibi yapar, başını döndürdüğünde Lütfi’yi görünce sanki haberi yokmuş gibi davranarak “ulen Lütfi sen burada ne yapıyon, seni kim nezarete attı. Ulen açın şu kapıyı çıkarın bakim bizim lütfiyi diye askerlere
bağırır çağırır.”
Rahmetli Lütfi abi Akil ağabeye hitaben “ulen senin çavuşluğunu da, komutanlığını da, karagolunuda yaptığın görevi de… der. Küfürü basar.” Tabi askerler şaşkına döner. Bölük Komutanına küfür edilince ne yapacaklarını şaşırırlar hemen Lütfi ağabeyin üzerine yürürler ama Akil abi durun der. Lütfi ağabeye gel odama geçelim der ama Lütfi abi köpürmektedir. Ben gidiyorum der çıkar gider. Akil abi ulen lütfi gel etme gitme bir yanlışlık var dediyse de ikna edemez.
Aradan bir ay kadar zaman geçtikten sonra Akil Abi Adana’ya Lütfi ağabeyin yanına gider ve Lütfi ağabeye “ Lütfi ben çavuşmuymuşum yoksa komutanmıymışım der. Lütfi abi de ulen genede çavuşsun, genede çavuşsun der”. Hoş bir anı Allah rahmet eylesin.
Ekleme:18/04/2008
Güncelleme: 14: Haziran 2008
Gönderen: Orhan KOÇAK
|