=“Bİ OMARA, Bİ GUMARA, Bİ OMARA, Bİ DUVARA” NIN HİKAYESİ=
Bu hikaye 1960 lı yıllarda köyümüzde geçmiştir.
O dönemin yeni yetişen gençlerinden olan Bardatlı Hüsnü (ULU), Hacı Omar (ÖZ), Ahmet KORKMAZ, Yunus KOÇAK ve ismini bilemediğim daha birkaç genç köyümüzün “Bağ” mevkiindeki boş metruk bir evde toplanmışlar kağıt oyunu oynuyorlarmış, bunu köyden yaşlı amcanın birisi görmüş ve köy muhtarına haber vermiş, bu oyun oynayanlar muhtarlıkça ismen tespit edilmiş köy bekçisi evlerine gönderilerek akşam babaları ile birlikte köy odasına çağrılmışlar.
(o yıllarda eskiden köy içinde bir olay oldu mu köy odasında köy muhtarı ve ihtiyar heyeti huzurunda bu olaylar karara bağlanırdı, kimse mahkemeye gitmezdi)
Akşam köy odasında köy ihtiyar heyetinin önünde toplanılmış. Oyun oynayan gençlerin ifadesi alınmış, bunlara uygulanacak cezalara karar verilirken Hacı Omar’ın (Ömer ÖZ) babası Mehmet Efendi’nin Hacı (Hacı ÖZ, Allah rahmet eylesin) oğlu Omar’ı eline almış dövmeye başlamış, Omar’ a vardukça , bi duvara çarpar, bir yere düşermiş, Hacı emmi vururken de
“ Bi Omar’a, Bi Gumar’a, Bi Omar’a, Bi Duvrar’a, …Bi Omar’a, Bi Gumar’a, Bi Omar’a, Bi Duvara …”
dermiş.
Şimdi bile orta yaşta olan köylülerimiz bu sözü zaman zaman söylerler. Bu sözün nerden geldiğinin unutulmaması gelecek nesillerimizce hatırlanması bakımından burada yazdım.
Hacı Omar bu dayaktan sonra köyden kaçmış Mut’a oradan Mersin’e gelmiş Dokuma fabrikasına işe girmiş, oradan da Almanya’ya gitmiş.
Gönderen: Orhan KOÇAK
ekleme tarihi :23 kasım2007
Güncelleme: 14 Haziran 2008
|