KÖYÜMÜZDEN HİKAYELER
Sitemize Hikaye Gönder
Ziyaretçi Defteri
Köyümüzden Hikayeler
Emmili Korkarmı Korkmazmı
N.Arslanın Horoz Hikayesi
Bir Omara Bir Duvara
Mucit Köylümüz Yusuf Kuzu
Halil Efendi ve Sarhoş
Halvacı İni
Buse Korkarsa
Kütük Yuvarlama
Yer Köprü Macerası
Göç Hikayesi
Su Paraylamı Olurmuş
Kız İsteme
Tavuklu Saat Tamiri
Çavuş hikayesi
Deşduvan Hikayesi
Robot Resim
Ali Irzanın Yokuşu
Av Köpeğinin Şoförlüğü
Et Yeme Hikayesi
Müftü İle İspir Mustafa
Paşa Çayı
Gransimit Elması
Mehmet Çavuş Maçta
Çoban Arkadaşlar
Kümül Yıkma Hikayesi
Savcının Oğlu Ahmet
Çolak Havvanın Tahlili
Babacanın Çardağı
Çolak Ahmet Ağaç Keserse
Asansörün İçinde Bekliyorlarmış
Saatçi Ali ve Ali Korkmazin Köye Yolculuğu
Saatçi Ali'nin Bıldırcın Hikayesi
Kemal Aydın'ın Duası
Dozerci Mustafa
duygunun şiiri
Kıssadan Hisseler
Sarım Gelin Öyküsü
Yeni sayfanın başlığı
.
Müftü İle İspir Mustafa

 

MÜFTÜ İLE İSPİR MUSTAFA’IN HİKAYESİ

 

 

                      Köyümüzün ekili arazilerinin korunması için eskiden beri uygulanmakta olan bir Deştuvan’lık sistemi vardır. Benim Kayınbabam  İspir (Mustafa AK) ‘ de 17 yıl kadar Deştuvanlık yapmıştır. 

 

                      Yine Deştuvanlık yaptığı bir senede sabah camide Müftü emmi (Mehmet ERDEM) koluna girer haydi Mustafa sabah kahvaltısını bugün bizde yapacağız der. O da olur Müftü emmi der beraberce giderler. Kahvaltıda yağılı ekmek, bal, kaymak, zeytin, peynir gibi her türlü yiyecek olunca benim kayınpeder bunun altında bir şey var ama der bir güzel de kahvaltısını yapar karnı doyunca da  artık ben gideyim müftü emmi  der.

 

                      Kayınbabam tam evden çıkacağı zaman Müftü emmi “ Mustafa benim çocuk bugün sığırları Paşa çayırında güdecek. Oraya uğrama olurmu” der. Oda hiç seslenmez çıkar gider eve varır azığını, deyneğini (eskiden deştuvan zopçuğu denirdi) alır evden çıkar. Musalladan, Ecelihandan, Bucak’tan geze geze doğruca Paşa çayırına varır. Baksaki Müftü Emminin çocuğu hayvanlarını başka birinin koru’suna katmış güdüyor. Hemen hayvanları topluyor doğruca köye getirip Mandıraya katıyor.

 

                      Akşam Müftü emmi işten eve gelince çocuğu olanları anlatıyor ve hayvanların mandırada katılı olduğu söyleyince Müftü emmi doğruca  Kayınbabamın yanına varıyor ve “Ulen Mustafa ben hoynu sana sabah yağlı ekmekleri, balları, Gaymakları yedirdim neden böyle yaptın” deyince kayınbabam da “ Müftü emmi görev başka yağlı ekmek başka kusura bakma” der. Kayınbamam bunu anlattığında çok gülmüştüm. (Allah her ikisine de rahmet eylesin)

 

 

 

                                                                                                 Orhan KOÇAK

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İBRAHİM ÇINARLI ABİ’NİN KIZ İSTEME HİKAYESİ

 

 

                      Emekli Astsubay İbrahim ÇINARLI abi  görev yaptığı bir ilde oğlu bir kızı beğenmiş ve isteyiverin diye duravarınca çaresiz kalmış ve  kızı istemeye karar vermişler. Karar vermiş ama ailesi nasıl, kimin nesi bizim ailemize gelirmi gibi düşüncelerle  oğluna biraz araştırma yapalım aileyi çevreden bir öğrenelim dediyse de oğlu hayır bu iş hemen olacak diye ısrar edince çaresiz kalmış ve kararlaştırdıkları bir günde kızın ailesinin evine kızı istemeye varmışlar.

 

                      Biraz hoş beş sohbet ettikten sonra  nihayet konuya gelmişler ve Allah’ın emri Peygamberin kavli kızınızı istiyoruz deyince kızın babası bir müddet susmuş aradan epey bir zaman geçmiş İbrahim Abi de bu işe pek olumlu bakmadığı için herhalde vermeyecekler diye içinden sevinmiş ama kızın babası konuşmayınca da bayağı sinirlenmiş, amca bir cevap vermedin ne oldu demiş, kızın babası da biraz daha düşündükten sonra “evlat sizi bir araştıralım, siz kimsiniz, nesiniz, aileniz nasıl, memleketiniz nasıl köyünüz nasıl bir yer çevrenizi bir öğrenelim araştıralım kararımızı bildiririz” demiş.

 

                       İbrahim ÇINARLI abi’ de  zamanın  epey geçmiş olması nedeniyle  ve adamın ağzından laf almanın çok zor olduğundan sinirlendiği için bak amca demiş ben köyümü halkımı sana tarif edeyim sen bi dinle demiş,

 

                      “Benim köyüm Gülnar’ın en asaletli  en soylu  köylerinden biridir. Gülnar’ın içinde ve Çevresinde okul yokken benim köyümde Medrese varmış, çevreden herkes benim köyüme ilim öğrenmeye gelirmiş, alimler ilim adamları yetişirmiş, herkesin evinin her odasında  özel kitaplık dolapları vardır. Bunlar özel olarak yaptırılırmış, hala boy boy kalın kalın kitaplar bu dolaplarda durur ve okunur, Osmanlı Padişahları bizim köyümüzden vergi almazmış, Köyde herkes müezzinlik yapabilir, namaz kıldırabilir. Çevre köylerde bir cemaat oluştuğunda aranızda imam varmı demezlermiş, içinizde Gezendeli kimse varmı derlermiş.

                                                        

                      Köyümüzün bir mezarlığı var bir ucundan bir ucunu göremezsin her mezar Türbe gibi yapılıdır sanki hepsini ziyaret sanırsın, bir mezar taşları vardır boyları iki metredir, başları sarıklı sarıklı ‘dır. Üzerlerinde hep Arapça Arapça yazılar yazılıdır.

 

                      Köyümüzün arazilerinin isimleri bile asaletlidir bak bir kaçını sayayım, Beğ yeri, Paşa çayırı, Sultanlı bağ, Tekke, Cami yıkığı, Haram sokağı, Hacı Memet bağ’ı gibi  isimler hep köyümüze ait arazilerin isimleridir.

 

                      Köyde bir düğün olsun, cenaze olsun, köyün bir ortak işi olsun kimse kendi işine gitmez mutlaka o düğün yerine, o cenaze yerine ve o işe gider, herkes birbirine saygılıdır kimse kimsenin hakkını yemez. Dedikten sonra amca biz kalkıyoruz sen bir düşün taşın kararını bildir. Demiş ve kalkıp evlerine gitmişler.

 

                      İbrahim Abi bunu anlattığında çok gülmüştüm. Köyümüzün bu şekildeki tanıtılış biçimini çok sevdiğim için de  burada anlatmak istedim. Allah kendisinden razı olsun.

 

 

 

                                                                                                          Orhan KOÇAK


GEZENDE BARDAT


 
GÖRÜS VE ÖNERİ YAZ
 
 

gezendekoyu.tr.gg arşivleri

Resimler Sayfamız 1

Resimler sayfamız 2

Gezende Haberler arşivi

Köyümüzden Hikayeler

Röportajlar Sayfası

Makaleler

1. Gezende Erik Festivali
160
2. Gezende Erik Festivali

Yöresel Şiveler

Yöresel Konuşmalar

Gezende Muhtarlığının çalışmaları
Gezende Köyü Muhtarı Meral ÇELİK
 
Köyümüzle ilgili paylaşmak istedikleriniz için bize ulaşın
email:
halil_3375@hotmail.com 
Tel: 0505-221-7128
Halil ve Nurcan KOÇAK


Mersinden Mehmet KOÇAK ait(Şoför)
Email:
radyotaseli@hotmail.com
Tel: 0535-530-3999
100

Gelenek Göreneklerimiz
img246/9770/tara0005vj7.jpg


Yöresel Yemeklerimiz


Dedemin Bıraktıkları
Benim Kaybettiklerim



Yöremize Ait Radyolarda Müzik ve Sohbet



TAŞELİ FM



ttp://www.uluinsaat.com.tr/
 
 
 

Halil&Nurcan KOÇAK
Eylül 2007

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!

Halil ve Nurcan KOÇAK
Samsundan Selamlar
www.gezendekoyu.tr.gg

Web Stats

Sitenizesayac.com

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol