=ÇOBAN ARKADAŞLAR=
Birgün ben ,İsak AKKAN ,Galip AKKAN ve Yahya KOÇAK koyun ve keçileri otlatıyorduk.İsak gilin o kadar haylaz bir keçileri var ki adını Yağız koymuşlar ve keçi hiç mi hiç kendini sağdırmayı sevmez miş.O gün Galip le İsak iddaa ya tutuştular, İsak dediki;
__“Bizim keçiyi kimse sağamaz “.
Galip de;
__”Ben sağarım ama sağdığım sütü de içerim”
dedi.
İsak nasıl olsa sağamayacak diye kendinden emin bir şekilde;
__“Tamam sağabilirsen iç”
dedi.
Galip azıktan çaydanlık ve biraz ekmek çıkardı ve bana dönerek;
__ “Sen ekmeği keçiye ver ben de çaydanlığa sağayım malüm başka kap yok yanımızda.”
Dedi
Şimdi merak ediyorsunuz sağdı mı? diye evet sağdı çaydanlığı doldurdu afiyetle sütü de içtik. Biz buna çok gülmüştük. Niye mi? çünkü İsak Galip’in ne kadar cin fikirli olduğunu ve keçiye ekmek vereceğini ve dikkatini ekmeğe çekeceğini hesaba katmamış ve cezasını eve korkarak giderek ödemişti.
Sonra anası sormuş;
__ “İsak’ a oğlum ne oldu bu keçinin sütüne”
demiş
İsak ta;
__“Ne bileyim ben ana ya diyerek zorda olsa geçiştirmiş.”
Ekleme: 15 Ocak 2008
Gönderen İsa Öz
Güncelleme: 14 Haziran 2008
Ekleyen Nurcan KOÇAK
=GALİP VE UĞUR HOCANIN HİKAYESİ=
Biz eski adı ile orta okulda ikinci sınıfta okuyorduk. Galip Akkan sınıfın en haylaz öğrencisiydi. O gün bizim Galip öğle arasında orta birlerin sınıfında soba borusunu eline almış güya silahçılık oynuyor. Borunun deliğinden bakıp millete ateş ediyordu. Öğleden sonra herkes sınıfına girdi ve bir müddet sonra birinci sınıflardan biri bizim sınıfa gelip sınıfımızdaki öğretmene; Galip Akkan ı Uğur Hocanın (öğretmenin) çağırdığını söyledi.bizim hocada Galip arkadaşımıza izin verdi ve Galip sırıtarak sınıftan çıktı .Yaklaşık on dakika sonra geri döndüğünde o da ne Galip arkadaşımızın yüzü simsiyah sanki biri boyamış gibiydi.Aynı zamanda da ağlıyordu.Göz yaşları yüzünde sanki kanal açmış biz onun o halini görünce çok gülmüştük.
İşin aslını dersten sonra öğrendik, Galip soba borusu ile silahçılık oynarken öğretmen masasının üzerine korum dökmüş bunu fark etmeyen öğretmenin beyaz gömleğinin kolu simsiyah olmuş ve öğretmende ceza olarak iki parmağını borunu içine sürüp Galip in suratını boyamış ve bu şekilde derse girmez ise onu döveceğini söylemiş.
O zaman çok gülmüştük belki ama ne bileyim Galip arkadaşımın o ağlamaklı yüzü o yüzdeki acı hala kanıma dokunuyor.
Ekleme: 15 Ocak 2008
Gönderen İsa Öz
Güncelleme: 14 Haziran 2008
Ekleyen Nurcan KOÇAK
**********************************
=KEMAL AYDIN VE HİKMET BULUT’UN İDDİASI=
Bir gün köy kahvesinde bir baktım Kemal AYDIN ile Hikmet BULUT tartışıyorlar .Kulak misafiri oldum. Konu nasıl açıldı bilmiyorum ama Musallanın ortasında duran Reno Stejın ve Reno Oniki taksilerinin uzunlukları hakkında tartışıyorlar.
Hikmet Bulut;
__ “İkiside aynı uzunlukta diyor.”
İnatçı Kemal Aydın ise;
__” Yok Reno Oniki daha uzun”
diyor.
(Köylüler inatçı diyor). ve anlaşmaya varamadıklarından iddiaya giriyorlar kahveden birlikte çıkıp bakkaldan bir çelik metre isteyip iki taksinin uzunluğunu da ayrı ayrı ölçtüler, sonuç olarak her ikisinin uzunluğuda aynı çıktı.
Bunun üzerine Kemal Aydın biraz bozuk biraz düşünceli bekledikten sonra;
__” Allah Allah yahu bu Reno Oniki daha uzun olması gerekirdi.” Deyince orada bulunan herkes basmıştık kahkahayı.
Ekleme: 15 Ocak 2008
Gönderen İsa Öz
Güncelleme: 14 Haziran 2008
Ekleyen Nurcan KOÇAK
|