KÖYÜMÜZDEN HİKAYELER
Sitemize Hikaye Gönder
Ziyaretçi Defteri
Köyümüzden Hikayeler
Emmili Korkarmı Korkmazmı
N.Arslanın Horoz Hikayesi
Bir Omara Bir Duvara
Mucit Köylümüz Yusuf Kuzu
Halil Efendi ve Sarhoş
Halvacı İni
Buse Korkarsa
Kütük Yuvarlama
Yer Köprü Macerası
Göç Hikayesi
Su Paraylamı Olurmuş
Kız İsteme
Tavuklu Saat Tamiri
Çavuş hikayesi
Deşduvan Hikayesi
Robot Resim
Ali Irzanın Yokuşu
Av Köpeğinin Şoförlüğü
Et Yeme Hikayesi
Müftü İle İspir Mustafa
Paşa Çayı
Gransimit Elması
Mehmet Çavuş Maçta
Çoban Arkadaşlar
Kümül Yıkma Hikayesi
Savcının Oğlu Ahmet
Çolak Havvanın Tahlili
Babacanın Çardağı
Çolak Ahmet Ağaç Keserse
Asansörün İçinde Bekliyorlarmış
Saatçi Ali ve Ali Korkmazin Köye Yolculuğu
Saatçi Ali'nin Bıldırcın Hikayesi
Kemal Aydın'ın Duası
Dozerci Mustafa
duygunun şiiri
Kıssadan Hisseler
Sarım Gelin Öyküsü
Yeni sayfanın başlığı
.
Su Paraylamı Olurmuş

=SU PARAYLAMI OLURMUŞ=

Yaz aylarında bir Cuma günü Erdemli’den bir hoca Bardat’a gelir ve Cuma namazında vaiz verirken, “ Erdemli de İmam Hatip Lisesi açtıklarını burada ilkokulu bitirmiş çocukların yatılı olarak okutulacağını” söylemiş.

 

Babam’ da  bunu duyunca bizler bir yıl önce ilkokulu bitirdiğimiz için Kadı Ali (Ali AYHAN amca, Allah rahmet eylesin) Abduramana dayı (Abdurrahman ASLAN) ve Seyit Memet dayı (Mehmet BULUT), gelin çocukları buraya bir götürelim ve imam hatibe yazdıralım yatılı okusunlar demişler ve anlaşmışlar. 

 

Pazartesi günü hep birlikte yola çıktık. Gülnar’a geldik, oradan Erdemliye geldik, tabi bizler ilk defa köyden dışarıya çıkıyorduk ve şehir bize çok ilginç gelmişti.  Ben ve arkadaşlarım Mehmet AYHAN, Nihat ARSLAN ve Ahmet BULUT babalarımızla birlikte Erdemli İmam Hatip Lisesinde geldik okul müdürü ile görüştük, ancak okulun yatılı bölümü okul açıldıktan 3-4 ay gibi bir sürenin sonunda hizmet vereceğini buraya da sınavla öğrenci alınacağını okul müdürü söyleyince orada kalacak yerimizde olmadığı için bu okula yazılamadık. Buradan ayrıldık Erdemli’ nin içerisine doğru yürümeye başladık.Babalarımız ne yapılım diye düşünürlerken, öğlen sonu olmuştu. Karnımızda acıkmıştı.

 

Erdemli’nin içerisindeki Köprünün batı kısmından denize doğru inen yolun hemen kenarında bulunan ilk binanın kaldırımına oturduk, burada bir yemek yiyelim, karnımızı doyuralım dediler. Babalarımız bakkaldan ekmek, karpuz, peynir, zeytin gibi yiyecek maddeleri aldılar gazete kağıtlarını kaldırıma serdik tam yemek yemeye başlayacaktık ki, Ahmet BULUT arkadaşım binanın ön tarafına doğru gitmişti çok hızlı ve heyecanlı bir şekilde yüzü kızarmış olarak yanımıza geldi ve

“BUBAA HURDA CAMINN İÇİNDE HOYNU Bİ GIZ DURUUURR.”

Dedi.  Bizlerde meraklandık ön tarafa bakmaya gittik. Hakikaten camın içerisinde bir kız duruyordu. Bizler merakla bakarken babam giller de yanımıza geldi ve bizim halimizi görünce gülmeye başladılar.

Meğer bizim merakla baktığımız camın içerisindeki kız giydirilmiş plastik cansız bir mankenmiş, önünde durduğumuz bina da sümerbank’ın satış mağazasıymış.

Yemeğimizi yedikten sonra babalarımız buraya gelmişken birde Mersin İmam Hatip Lisesine soralım dediler ve Mersin’e geldik, tabi Mersin bize çok acayip gelmişti. İmam Hatip Lisesine gittik ancak bu okulunda yatılı bölümü olmadığı için burada da okuma imkanımız yoktu. Yarın köye geri dönelim dediler ve oradan eskiden Silifke Garajı olarak bilinen garaja geldik burada bir çay ocağı vardı. Babamgiller burada otururken bizlerde ön taraflarında dolaşıyorduk. Bir ara bizim yaşlarımızda bir çocuk elinde beyaz bir plastik  bidon ve bardak ile su su diye dolaşıyordu.  Bizim Nihat bi bardak su ver dedi. Çocuk suyu doldurdu verdi, Nihat suyu içti bardağı geri verdi. Çocuk biraz bekledi, baktı ki Nihat’tan ses yok,  suyun parasını ver dedi. Bizim Nihat’ta bu zamana kadar Büyükbunar ve ilibunar’ dan  bedava su içmeye alışık olduğu için  NE PARASI LAN,  SU PARAYLAMI OLURMUŞ

dedi ve çocukla kavgaya tutuştu. Babamgiller koşup geldi Nihat’la sucu çocuğu ayırdılar ve 25 kuruş parayı çocuğa verdiler. O gece garajdaki otelde yattık ve ertesi gün köye döndük.

 

Tabi bizler Mersine gidişimizi ve gördüklerimizi köyde diğer arkadaşlarımıza heyecanlı heyecanlı anlatırken, Nihat’ın su paraylamı olurmuş sözü köyde bayağı konuşuldu  ve 

“ ELİNN ADAMI MERSİNDE SUDAN PARA GAZANIRMIŞ”

sözü buradan köyümüze yerleşti kaldı.   

Bu arkadaşlarımla bir araya geldiğimizde hala o günlerimize çok güleriz. 

Ekleme tarihi:  07/12/2007
Güncelleme: 14 Haziran 2008
Gönderen: Orhan KOÇAK


GEZENDE BARDAT


 
GÖRÜS VE ÖNERİ YAZ
 
 

gezendekoyu.tr.gg arşivleri

Resimler Sayfamız 1

Resimler sayfamız 2

Gezende Haberler arşivi

Köyümüzden Hikayeler

Röportajlar Sayfası

Makaleler

1. Gezende Erik Festivali
160
2. Gezende Erik Festivali

Yöresel Şiveler

Yöresel Konuşmalar

Gezende Muhtarlığının çalışmaları
Gezende Köyü Muhtarı Meral ÇELİK
 
Köyümüzle ilgili paylaşmak istedikleriniz için bize ulaşın
email:
halil_3375@hotmail.com 
Tel: 0505-221-7128
Halil ve Nurcan KOÇAK


Mersinden Mehmet KOÇAK ait(Şoför)
Email:
radyotaseli@hotmail.com
Tel: 0535-530-3999
100

Gelenek Göreneklerimiz
img246/9770/tara0005vj7.jpg


Yöresel Yemeklerimiz


Dedemin Bıraktıkları
Benim Kaybettiklerim



Yöremize Ait Radyolarda Müzik ve Sohbet



TAŞELİ FM



ttp://www.uluinsaat.com.tr/
 
 
 

Halil&Nurcan KOÇAK
Eylül 2007

Bugün 8 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!

Halil ve Nurcan KOÇAK
Samsundan Selamlar
www.gezendekoyu.tr.gg

Web Stats

Sitenizesayac.com

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol